PROFESYONEL FUTBOL DİSİPLİN KURULU'NUN (PFDK) FUTBOLCULAR HAKKINDA HÜKMETTİĞİ MEN CEZASININ HUKUKİ DEĞERLENDİRİLMESİ
Av. Dr. Metin BAYKAN
11/14/2025


TFF, 13.11.2025 tarihli basın duyurusunda Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun (PFDK) aldığı bazı kararları yayınlamıştır. Buna göre PFDK, Futbol Disiplin Talimatının 57. maddesi uyarınca Süper Lig ve 1. Lig'de oynayan 102 futbolcuyu 45 günden 12 aya varan hak mahrumiyeti cezasına çarptırmıştır. Muhtemelen önümüzdeki günlerde daha önce aynı sebeple PFDK'ya sevk edilen 2. Lig ve 3. Lig oyuncularıyla ilgili kararını da açıklayacak.
PFDK'nın aldığı kararın sebebi yukarıda sayılan hususlar olmakla birlikte bu karar bazı açılardan hukuka aykırıdır. Öncelikle belirtmek gerekir ki; Türkiye Futbol Federasyonu’nun futbolcuların bahis oynadığı iddiasıyla yürüttüğü soruşturmada çeşitli yasal bahis platformlarından kişisel veri niteliğindeki bilgi ve belgeleri talep etmesi ve akabinde bunları edinmesi hukuka aykırıdır. Şöyle ki; her ne kadar TFF kamu tüzel kişiliği olarak kabul edilecek olsa da (Bkz. Metin BAYKAN/Lokman YENİAY, “Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Bağlamında Spor Tahkim Kurullarının Kararları”, İzmir Barosu Dergisi, Eylül 2019) bu niteliği onun kendine verilmemiş olan bir yetkiyi kullanabileceği manasına gelmez. Anayasanın 6. maddesine göre Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. Keza Anayasanın 20. maddesine göre "… Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir…" Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir. Keza Anayasanın 123. maddesine göre, İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. Bu hükümlerden çıkan ortak sonuç idarenin kanuniliği ilkesi gereği İdarenin kanunla kendisine verilmemiş bir yetkiyi kullanamayacağıdır. Keza yine bu prensibin sonucu olarak İdare kanunla kendisine verilmemiş olan bir yetkiyi kanun altı normlarla kendisine tanıyamaz.
Bu minvalde TFF’nin başka kişi veya kuruluşlardan bilgi ve belge isteme ve bunlara dayanarak işlem yürütme kendisi kendine kanun tarafından verilmiş değildir. Gerçekten de; Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’da TFF’nin hukuk kurullarına ve birimlerine tanınmış böyle bir yetki yoktur. Her ne kadar Etik Kurulu Talimatı ve Disiplin Kurulu Talimatı’nda bu yönde yetkiler olduğu düşünülse de yukarıda izah edildiği üzere Talimatlardaki bu yetkilerin dayanağı/menşei olan bir Kanun hükmü olmaması bu yetkileri hukuka aykırı kılmaktadır. Kaldı ki bir an için Talimatlardaki bu yetkilerin kanuni bir dayanağı olduğu kabul edilecek olsa da bu durum da tek başına kanunilik prensibini karşılaması için yeterli değildir. Zira kanunilik prensibinin tam anlamıyla gerçekleşebilmesi için bir düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp yasal kuralların keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir düzenlemeler niteliğinde olması gerekir (AYM, E.2018/163, K.2020/13, 19/02/2020, § 13). Bu yönüyle kişisel verilerin elde edilebilmesi için herhangi bir somutlaştırma ve alt sınırlamalar getirmeden kategorik yaklaşımla, Talimatlarla sınırsız bir kişisel verilere erişim yetkisi tanınması kanunilik prensibine ve hukuka aykırıdır. Şu halde TFF’nin hukuka aykırı metotlarla elde edilmiş ve hukuka aykırı delil mahiyetinde olan bilgi ve belgelere dayanarak vermiş olduğu disiplin cezalarında hukuka aykırılık vardır.
Öte yandan TFF'nin yürüttüğü soruşturmada usuli haklar bakımından da sorunlar vardır. Şöyle ki; her ne kadar Talimat’ta yazan hükmün gereği olsa da futbolculara kendilerine yöneltilen iddialarla ilgili olarak verilen 48 saatlik savunma süresi fevkalade kısadır. Bu kısa süre, futbol müsabakalarının devam ediyor oluşu sebebiyle futbol hukukunun doğası gereği hızlı karar alma sürecinin bir gereği olsa da, zaten PFDK’ya tedbirli şekilde sevk edilen futbolcuların “men cezası” gibi kariyerlerini ağır şekilde etkileyecek en ağır disiplin cezalarından birini alma ihtimalleri göz önünde bulundurulduğunda daha uzun savunma süresi tanınabilirdi. Zira 48 saatlik süre bir kişinin iddiaları anlama ve hazmetme, avukat tutma, avukatın bilgi ve belgeleri toplayıp etkili bir savunma hazırlaması için oldukça kısa bir süredir. Adil yargılanma hakkının alt ilkelerinden biri de silahların eşitliği ilkesidir. Bu ilkenin içinde kişinin savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak hakkı da mündemiçtir (AİHS, m.6/3-b).
Keza, TFF’nin internet sitesinde yayınlanan PFDK kararlarında futbolculara 45 günden 12 aya varan çeşitli cezalar verildiği görülmüştür. Bu cezaların hangi kriterlere göre verildiği belirli değildir. Şayet futbolculara gerekçeli kararda bu husus bildirilmezse ceza miktarının uygulanma sebebi ve takdiri indirim yetkisinin kullanılmama sebebi anlaşılamayacaktır. Bu durum evvela gerekçeli karar hakkının ihlali manasına gelecektir. Futbol Disiplin Talimatı'nın 13. maddesi bilhassa takdiri indirim nedenlerinin kararda gösterilmesi gerektiğini salık vermektedir. Ceza ve disiplin hukukunun sine qua non ilkelerinden birinin de cezada kanunilik ilkesi olduğu unutulmamalıdır.
Diğer yandan bu cezalara hükmedilirken ve takdiri indirim sebepleri uygulanırken, bahis yapılırken oynanan maç sayısı dikkate alındıysa bu hatalı yaklaşım olacaktır, dikkate alınması gereken husus oynanan kupon sayısı ve yatırılan para miktarı olmalıdır. Zira disiplin suçunun tekerrür durumunu ve şiddetini belirleyen hususlar bunlardır. Aksi durum cezalandırmada belirlilik ilkesini kaldırmış olacağı gibi ölçülülük ilkesine de aykırı olacaktır.
PFDK'nın vermiş olduğu bu cezalara karşı futbolcular 7 gün içerisinde TFF Tahkim Kurulu'na başvuru yaparak itiraz edebilirler. Bu itiraz dilekçesinde yukarıda sayılan hukuka aykırılıkların yanı sıra her bir futbolcunun soruşturma dosyası özelinde tespit edilen hususların dikkatlice incelenmesi gerekmektedir. Tahkim Kurulu başvurusunun kendine özgü bir usulü vardır. Bu konuda uzman hukukçulardan mutlaka destek alınmalıdır. Zira unutulmamalıdır ki, Anayasa'nın 59. maddesine göre Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz. Bir başka deyişle Tahkim Kurulu'nun vermiş olduğu karar ile disiplin cezaları iç hukuk bakımından kesinleşmiş olacaktır.
Av. Dr. Metin BAYKAN
İletişim
Bize ulaşın
E-posta
info@bekerhukuk.com
© 2025. BEKER Hukuk & Danışmanlık Bürosu
All rights reserved.
Adres
Emniyetevler Mah. Eski Büyükdere Cad. Sapphire Sit. No: 1/1 Kağıthane/İstanbul


